Çin emperyalizminin Türkiye sözcüsü; Doğu Perinçek!

 

Türkiye ve Dünya gündemine giren Doğu Türkistan’daki zulüm, Doğu Türkistandaki İşgalci, sömürgeci güç Çini paniklendirdi, Türkiyedeki işbirlikçilerini harekete geçirdi. Çin işbirlikçisi Türklüğü satan partisi Çin komünist partisinın Türkiyedeki uzantısı ismi vatan olan aslında vatansızların partisinin sözde Genel Başkanı Doğu Perinçek, Doğu Türkistan bağımsızlık hareketinin liderlerini ve Türkiyede Doğu Türkistan davasının savunucularını karalamaya başladı.

Emperyalist Çin’in borazanlığını yapan, çakma solcu, ulusalcı, bebek katili Apo hayranı Doğu Perinçek her zaman olduğu gibi Uygur Türklerine saldırdı. BM raporlarına dahi giren Çin zulmünü görmezden gelen Perinçek kudurmuşçasına Uygur Türklerini hedef gösterdi.


Bebek katili Apo ve Çin ajanı Doğu Perinçek

Maoculuk: Çin milliyetçiliğinin Marksizm sosuyla yenilenmiş, saldırgan Çin milliyetçiliğinin diğer adıdır. Tarihinde mazlum milletlerin kanı vardır.

Perinçek’e göre sömürgeci güçler, yalnızca kapitalist sisteme sahip ülkelerdir. Onun için Doğu Türkistan’ı işgal altında tutan Çin sömürgeci değildir. Burada Perinçek’in ideolojik bağnazlığını görürsünüz, kendi ideolojisine sahip Çin’i aklama yoluna gitmiştir.

Doğu Perinçek’in Rusya ve Çin istihbaratı ile yakın bilgi alışverişi içinde olduğu bir gerçektir. Kızı Kiraz Perinçek, Çin başkenti Pekin’de Çin Ulusal Radyosu’nda çalışmış. Kiraz Perinçek, Çin Ulusal Radyosu’nda (CRI) yaklaşık 3 yıl Türkçe yayınlar koordinatörlüğünü yürütmüştür.

Türkiyede bir zamanlar yapılan Kürt açılımı ve Türkiye’yi etnik gruplara bölme projesini yıllar önce Perinçek 2000’e doğru dergisinde savunuyordu.

Bugünkü HDP-PKK’nın savunduğu "Demokratik Özerklik” projesi Perinçek tarafından 2000’e doğru dergisinde "Emekçi federal Cumhuriyet” teziyle savunuluyordu.


 

Türkiye’deki Çin’ci zevat, Çin’in uluslarası platformlarda daima Türkiye’nin yanında olduğu yalanını ortaya atarlar. Halbuki Çin halk cumhuriyeti denen Uluslar hapishanesi, Uluslarası hiçbir platformda Türkiye tezlerini desteklememiştir. Ne Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne destek olmuş, ne de Ermeni sorunun da. Kürt sorunu konusundaysa, Çin Irak’ta ABD işgal güçleri tarafından kurulan kukla Kürdistan’ı tanıma yoluna gitmiştir.

Çin’in terör örgütü PKK’yı destekler tutumuna Çin medyasında sık sık rastlıyoruz. Türkiye’nin sınır ötesi operasyonlarını yakından takip eden Çin medyasında, sınır ötesi operasyon haber bültenlerinde PKK’lı teröristler, Kürdistan halk cephesi gerillaları olarak tanıtılıyor.
Çin’de yayınlanan birçok bilimsel dergi de Terör örgütü PKK’yı öven yazılar yayınlanmaktadır. Bunlardan Wang Zhijuan’ın "Kürt Milletinin Dramı Ne Zaman Bitecektir?” konulu yazısında yer alan kaynakçalarında yabancı dillerden tercüme edilen makalelere 1984 yılında yer verilmiştir. Yalnızca Minzu Yicong (Etniklerle İlgili Tercüme Eserler Dergisi) adlı dergide, "Kürtlerin Acı Durumu” (1984), "Türkiye’nin Kürt Sorunu” (1985), "Kürdistan: Coğrafyasız Tarih” (1990), "Türkiye’nin Kürt Sorunları, 1925–1984” (1991), "Kürtler” (1994) ve "Türkiye’deki Kürtlerin Sorunları” (1995) gibi makalelere yer verilmiştir.
Wang Zhijuan, yazısında aşağıdaki gibi ifadelere yer vermiştir: "Türkiye’deki hükümet ve siyasetçiler Kürtlerin ayrı bir millet olduğunu kabul etmezler, onlara göre Kürtler Türklerin bir kavmidir, azınlık değildir, saf Türk’tür. Bu ülkede yalnızca Türklerin millet olma hakları vardır, diğerleri bu haklara sahip değillerdir. Kürtler dağlı insanlar olarak tanımlanırlar, hiçbir hakları yoktur. Kürtlerin isyanları hep acımasız yöntemlerle bastırılmıştır. Türkiye’de Kürtçe yasaktır; Türkçe bilmeyenler avukat bulamazlar, büfe açamazlar, sosyal güvenlik gibi kamu yararından mahrumdurlar. Kürtler 1925 yılından bu yana baskıya karşı faaliyetlerini durdurmamışlardır. Dolayısıyla Türk ordusu tarafından sürekli bastırılmıştır. Türk ordusu Kürt bölgelerindeki operasyonlarında zaman zaman temizleme siyasetini yürüterek güvenliği sağlamaktadır. Bunun dışında Kürtleri zorla Türklerin oturduğu bölgelere sürmektedir. Ancak Kürtlerin nüfusu Türklerin nüfusunun %10’unu aşmamak şartıyla ve Türkleştirme politikasını uygulamaktadır. Bu tür askerî bastırma ile asimilasyon politikası devam etmektedir. Ancak, buradaki Kürt sorunun çözümleneceği görünmemektedir.” Çinlilerin gözünde Kürt sorunu, Batı Asya’daki Kürt halkının bağımsızlık mücadelesi ve etnik problemdir. Çin Komünist Partisi’nin sesi olan Renmin Ribao (Halkın Gazetesi)’da yer alan Kosova olayı hakkındaki bir yorumda da, ABD, Türkiye’nin Kürtlerin bağımsız hareketine karşı baskıcı politikasını uygulamasına göz yumarken, Kosova’da meydana gelen Arnavutların bağımsızlık harekelerine destek vererek Yugoslavya’yı parçalamaya çalışmaktadır” denilmektedir.

PKK adının Çince tercümesinde Türkiye’de özen gösterilen "bölücü” ve "terörist” terimleri hiç kullanılmamaktadır. Kasım 1998’de PKK elebaşsısı Öcalan’ın Suriye’den kaçtıktan sonra Çin basınınca da yakından takip edilmiştir. Çin basınında yer alan Öcalan ile ilgili haberlerde genellikle "Türkiye hükümeti karşıtı Kürt İşçi Partisi Lideri Öcalan”, "Hükümet karşıtı Türkiye Kürt İşçi Partisi lideri Öcalan”, "Türkiye hükümeti karşıtı Kürt İşçi Partisi Lideri Öcalan” ve "Türkiye Kürt İşçi Partisi Lideri Öcalan” şeklinde yer almaktadır.

Çin’in mazlum ve ezilen hakların yanında olduğu yalanı Kıbrıs sorunundada ortaya çıkmaktadır. Çin daima Kıbrıs’ta Türkleri soykırıma uğratan Güney Kıbrıs Rumlar’ını uluslarası her platformda desteklemiştir. Son 5 yıldan beri, Çin ile Güney Kıbrıs arasındaki ilişkiler hızla gelişmiştir. Özellikle 6–11 Haziran 2000 tarihlerinde Klerides’in Çin’e yaptığı ziyaret iki ülke ilişkilerini zirveye taşımıştır. Klerides Çin’e giderken havaalanında yaptığı konuşmasında, Çin liderleriyle Kıbrıs meselesinde yoğunlaşacağını ve her iki tarafı ilgilendiren uluslar arası meselelerde fikir alış verişinde bulunacağını açıklamıştır. Ayrıca bu gezinin ikili ilişkilerin dönüm noktası olacağını belirtmiştir. Çin devlet başkanı Jiang Zemin Klerides ile görüşürken, Kleridesi’in beklentisini dile getirerek " Çin hükümeti her zamanki gibi Kıbrıs meselesiyle yakından ilgilenmektedir, bu meselenin Kıbrıs için önemini derinden biliyoruz. Çin, Kıbrıs’ın bağımsızlığının, egemenliğinin, toprak bütünlüğünün ve tarafsız konumunun saygı ile karşılaması gerektiği kanaatindedir. BM Güvenlik konseyi’nin Kıbrıs ile ilgili kararlarının ciddi bir şekilde yerine getirilmesi gerekmektedir. BM genel sekreterinin Rum-Türk iki millet hakkındaki uğraş ve çabalarını içten takdir ediyoruz…. Çin BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyesi olarak BM genel sekreterinin fikrine destek vermeye devam edecektir; Uluslararası platform ile birlikte Kıbrıs meselesinin adaletli ve uygun bir şekilde çözülmesi için kendi çabalarını gösterecektir”. demiştir. Klerides, Çin’in bu desteğine teşekkür etmiş ve Çin Kongre Başkanı Li Peng ile görüşme yaparken de aynı desteği almıştır. Klerides, Çin’in Kıbrıs meselesi üzerindeki tutumundan dolayı "Kıbrıs halkı Çin hükümetinin Kıbrıs meselesindeki uzun süre devam eden adaletli tutumundan memnundur ve teşekkür eder”… "Kıbrıs hükümeti Çin ile birlikte adaletli ve uyumlu yeni dünya siyasî ve ekonomik düzeninin oluşmasına katkıda bulunacaktır” gibi konuşmalar yapmıştır. Çin Kıbrıs politikasında Jiang Zemin’in ifade ettiği gibi Güney Kıbrıs tarafına destek vermektedir. Çin’in bu tutumundan dolayı 14 Aralık 1971’de Güney Kıbrıs-Çin diplomatik ilişkilerinin kurulduğundan bu yana hep Güney Kıbrıs ile ilişkilerini geliştirmiş ve BM’de Kuzey Kıbrıs’ın aleyhinde tavır sergilemiştir.

Türkiye’de Çin’in sözcülüğünü yapan bazı çevrelerin asıl amacı Çinin Türklük ve Türkiye düşmanı politikalarının üzerini örtmektir.Bunların olaylara bakış açısı hep Çin devletinin resmi ideolojisini içerir, olaylara bir Çin milliyetçisi gözüyle bakarlar. Bu kesimlerin kadım Türk yurdu Doğu Türkistan’daki bağımsızlık ayaklanması hakkındaki görüşleri Çin komünist partisi politbürosuyla paraleldir, özellikle Çin’in Türkiye sözcülüğüne soyunan İsmi Vatan partisi olan ama bu kavramla uzaktan yakından ilişkisi olmayan Vatanları olarak Çini gören ruhen Çinlileşmiş Mankurtların Partisi…

Türkler büyük bir millettir. Dünya tarihi bir anlamda Türklerin tarihi etrafında biçimlenmiştir. Böyle bir milletin varlığını hatırlayabilmesi için birilerinin onu "kaşımasına” gerek yoktur. "Ulus” tarihsel bir kategoridir; yoktan var olmaz, vardan da yok olmaz.
Doğu Türkistan’daki Uygur Türklerinin direnişini ABD’nin "etnik kaşıması” olarak tanımlama cesaretini gösteren çevreler öncelikle Çinin PKK ve kukla Kürdistan’la Kıbrıs’ta Rum tezlerini destekler politikalarını görmeye davet ediyoruz.

ÇKP Kanlı Faşizminin Gestaposu Ençüventing’in Ajanı Çakma Çinli Dong Pengçeng(Doğu Perinçek) en son yaptığı açıklamada Doğu Türkistanlı Mücahitlerin Vatan, Bayrak, Din ve Namus Davasını terörizm faaliyeti diye nitelendirerek alçakça bir açıklamada bulunmuştu. Bunu şiddetle kınıyoruz.

Yücel Tanay, medium.com


 

Uluyol.az

 

Sayt haqqında

"Kütləvi informasiya vasitələri haqqında Azərbaycan Respublikasının Qanunu"na əsasən KİV qanunla qadağan olunmuş mənbələr istisna olmaqla, istənilən vəsaitlər hesabına maliyyələşdirilə bilər (Maddə 6-1), KİV üzərində dövlət senzurasına, habelə bu məqsədlə xüsusi dövlət orqanlarının və ya vəzifələrin yaradılmasına və maliyyələşdirilməsinə yol verilmir (Maddə 7), KİV cəmiyyətdəki iqtisadi, siyasi, ictimai və sosial durum haqqında, dövlət orqanlarının, bələdiyyələrin, idarə, müəssisə və təşkilatların, ictimai birliklərin, siyasi partiyaların, vəzifəli şəxslərin fəaliyyəti barədə operativ və doğru-dürüst məlumatlar almaq hüququna malikdirlər (Maddə 8)

ULU YOL xəbər agentliyi 2015
Təsisçi və Baş redaktor:   Saday Fərəcov
Tel:                    +994 70 215 78 15
E mail:                    uluyol.az@gmail.com
Hazırladı: Vüsal Əli

Fatal error: Uncaught Error: [] operator not supported for strings in /home/uluyol/domains/uluyol.info/public_html/index.php:300 Stack trace: #0 {main} thrown in /home/uluyol/domains/uluyol.info/public_html/index.php on line 300